Перейти к содержимому

Kaşif

Members
  • Публикации

    315
  • Зарегистрирован

  • Посещение

  • Days Won

    16

Все публикации пользователя Kaşif

  1. Мой стих напишу. Русский язык cevirirmi? Мой стих напишу. Русский язык cevirirmi?
  2. Kaşif

    Ordan-burdan

    Bir gün yaparsan benide davet etmeyi unutma arkadaş
  3. Kaşif

    Ordan-burdan

    Göründüğü kadar lezzetlimi?
  4. Emanetti garip yüreğim bir ihtimal gelişine, Ve gelemedin diye kalakaldı en diplerde. Çıkamadı...
  5. BABA NÎMETULLAH NAHÇIVÂNÎ Osmanlılar zamânında yetişen İslâm âlimlerinden ve Nakşibendiyye yolunun büyük velîlerinden. Âzerbaycan'ın Nahçıvân şehrinde doğdu. Asıl ismi Nîmetullah bin Mahmûd Şeyh Alvan'dır. Doğum târihi bilinmemektedir. 1514 (H.920) senesinde Konya'ya bağlı Akşehir kasabasında vefât etti. Daha önce vefât ettiği de rivâyet edilir. Küçük yaştan îtibâren doğum yeri olan Nahçıvân'da bulunan kıymetli âlimlerden dersler almaya başladı. Fen ve din ilimlerini tahsîlden sonra tasavvufa yöneldi. Böylece her yönüyle yetiştikten sonra aldığı mânevî işâret üzerine memleketinden ayrılıp Osmanlı ülkesine gelen Nahçıvânî, Nasreddîn Hoca'nın memleketi olan, Konya'ya bağlı Akşehir beldesinde yerleşti. Burada gerek yaşayış ve gerekse verdiği yazılı eserleriyle herkese ahlâk, fazîlet, ilim ve irfân nümûnesi oldu. Zâhirî ve bâtınî ilimlerde çok yüksek idi. Mânevî ilimlerdeki engin bilgisi ile tasavvufta, ilâhî sırlar denizinin dalgıcı olmuştu. Yâni bu yolda derecesi çok yüksek idi. Bununla berâber, kendi hâlini gizler, tevâzu gösterirdi. Gâyet sâde yaşamayı sever, fakîrliği zenginliğe tercih ederdi. Naklî ilimlerden, bilhassa tefsîr ilminde mütehassıs idi. Fevâtih-ul-İlâhiyye vel-Mefâtih-ul-Gaybiyye isimli tefsîri ve Beydâvî Tefsîrine yazdığı hâşiyesi çok kıymetlidir. Ayrıca Muhyiddîn-i Arabî'nin Füsûs-ül-Hikem isimli eserine ve Gülşen-i Râz isimli manzûm esere hâşiyeleri vardır. Bunlardan başka, Hidâyet-ül-İhvân ve Risâlet-ül-Vücûd isminde tasavvufla ilgili iki risâlesi bulunmaktadır. Fevâtih-ul-İlâhiyye isimli tefsîrinin, bizzât kendi el yazısıyla olan nüshası, Topkapı Sarayı Üçüncü Ahmed Han Kütüphânesinde mevcuddur. 1908 (H.1326)de, Matbaa-i Osmâniyyede iki cild hâlinde basılmıştır. Nahçıvânî bu eserini, 1498 senesinde, Ramazân-ı şerîf ayının ortalarında tamamlamıştır. Târihte ve günümüzde, bilhassa Akşehirliler arasında; Şeyh Alvân, Nîmetullah Nahçıvânî, Baba Nîmetullah, Baba Nîmet ve Nîmetullah Sultan gibi isimlerle anılan bu büyük Türk-İslâm âlim ve velîsi, zamânındaki âlim ve velîlerin en üstünlerinden idi. Akşehir'de uzun seneler ilme hizmet edip, çok talebe yetiştirdi. Türkçe ile birlikte, Arabî ve Fârisîyi de çok iyi bilirdi. 1514 (H.920) yılında vefât eden Baba Nîmetullah Nahçıvânî'nin türbesi Akşehir'de, Baştekke yolu üzerindedir. Tekkeye giden yolun sağında ve Akşehir deresinin solunda olup, birkaç defâ tâmir görmüştür. Türbenin önünde bir havuz vardır. O büyük zâtı sevenler, kabrini ziyâret ederek, mübârek rûhâniyetinden istifâde etmekte, onu vesîle kılınca yaptıkları duâlar kabûl olmaktadır. Baba Nîmet'in sandukasının dere tarafında, büyüklü küçüklü dört ayrı kitâbe taşı bulunmakta olup, ikinci taşın kitâbesinde şöyle yazmaktadır: "Hû Dost. Kibâr-ı Ehlullahdan ve müfessirîn-i izâmdan Hâce Nîmetullah kuddise sirruh hazretlerinin merkâd-i münevvereleridir (mübârek, nûrlu kabirleridir)."
  6. Hayatın yükünü taşırken yaşamımızı renklendiren,var olduğumuzu hissettiren bize özgü mucizeleri,mutlaka yakalamamız ve yaşantımıza katmamız gerekir.Tavuk Suyuna Çorba - Ferhan Köroğlu
  7. Kaşif

    Ordan-burdan

    Şiir çok güzel, bende bir şeyler yazayım Ben, umutlarımı yakarak ısındım. Yokluğunun, zemheri soğuklarında. Tükendi onlarda sonunda, Yakacak, bir şey kalmadı geriye. Yokluğun, öyle soğuk ki, Buzul sarkıkları gibi, saplanırken yüreğime. Kıyamam içinde sen olan bir yüreğe. Tükendim lakin, Hasretin diken oldu yüreğimde. Kurur diye bekledim, lakin nafile. Göz yaşlarım suladı her gün, Ben kurusun dedikçe. Büyüdükçe, büyüdü içimde Sardı yüreğimi git gide. Tükendim lakin, Acılarım gidişinin yanında hiç kalır. Dünya bile kendinde değil Ay şavkını arıyor, sen gittin gideli. Yıldızlar, göz kırpmayı unuttular Takılı kalmışlar onlarda gözlerinde. Baharda gelmeyi unuttu, oda gitti seninle Kış kaldı bir tek senden geriye Tükendim lakin, Anlayacağın Sen gittin gideli, mevsimler değişti. Dünya değişti, ben değiştim Değişmeyen tek şey var , kahretsin Her şeye rağmen, sana olan “sevgim” Birde, zemheri soğuklarda yanan yüreğim...
  8. Kaşif

    Ordan-burdan

    Gözyaşları ile yıkanan yüzden daha temiz yüz olamaz. Shakespeare
  9. Nereden Bileceksiniz Üstüm başım toz içinde Önüm arkam pus içinde Sakallarım pas içinde Siz benim nasıl yandığımı Nereden bileceksiniz Bir fidandım derildim Fırtınaydım duruldum Yoruldum çok yoruldum Siz benim neler çektiğimi Nereden bileceksiniz Taş duvarlar yıkıp geldim Demirleri söküp geldim Hayatımı yakıp geldim hey Siz benim neden kaçtığımı Nereden bileceksiniz
  10. Önemli olan anlaşılmak, dil konuşmamıza birbirimizi anlamaya engel değil. Yeterki gönül dili farklı konuşmasın
  11. Beklediğiniz ilham yanınızdan ayrılmasın. Kolay gelsin ...
  12. Değerli dost @EJIXAH bu parçayı size gönderiyorum umarım beğenirsiniz.
  13. “Derler ki; aşk, birine seni yok etme kudreti verip, bunu kullanmama hususunda ona itimat etmekmiş.”Çalıkuşu - Reşat Nuri Güntekin
  14. Kaşif

    Мудрость дня

    Birisi barışı başlatmalı, tıpkı savaşı başlattığı gibi.Stefan Zweig
  15. YIKINTI Kara gecelerin yırtık entarisidir sabahlarım Salındıkça yıldızlar, Yırtıklardan bacakları görünür hayatın. Bu yüzdendir, çıplak geçti en güzel çağlarım İçli türküler dinlerim sabahları Akşamları ağlarım… Zembereği çalınmış zamanın, Bir gözü çizilmemiş portresiyim. Elimde telleri kopmuş bir keman Dağlara yazılmış bestelerim var Dağlar … Eteklerinde ön dişi olmayan çocuklar Saçlarını eğri kesmiş anneleri Şekerleri kana düşmüş Gözleri bana küsmüş Çekik çocuklar… Hep kavgada gökyüzüm Güneş Ay’a sitemde Ay yıldızlar içinde kalabalık, Güneşim yapayalnız Ay seslenir her gece pencereme “ Ey adını benden alan kız! Güneş yıldızları yaktı Geceler ondan ışıksız” Vapurlar yüzer gözbebeklerimde Yolcuları çalınmış Batmasınlar diye hep çağlarım Böyle dalgalı geçer gözlerimde günler Sabahları içli türküler dinler Akşamları ağlarım… Çamur yağdı gökyüzünden Kara uçar kanatlarım… Her yanı tutulmuş yerküremin Çöplükler kedilerin, Topraklar ölülerin En güzel köşeler delilerin Bana annemin cepleri kaldı Onu da gurbet aldı… Öyle bir direğim ki kent meydanında Yapayalnız her yanım Hadi ölenler görünmüyor Ama hani benim sağlarım? Bir direk gibi dik ve yalnız Adını Ay’dan almış küçük kız… Attığım her denizden boş çıkıyor ağlarım İşte bu yüzden ben Sabahları içli türküler dinler Akşamları ağlarım Aynur ENGİNDENİZ
×
×
  • Создать...