Перейти к содержимому

Kaşif

Members
  • Публикации

    315
  • Зарегистрирован

  • Посещение

  • Days Won

    16

Сообщения, опубликованные пользователем Kaşif

  1. Sevdim

    Elimde dünden kalma yarınlarla
    Ansızlık anıtı bir kente geldim
    Ben bu şehirde en çok seni sevdim
    Nikotin yorgunu
    Titrek ellerinden içeri girdim
    Şehir gözlü kız dedim adına

    En okunaklı yeriydin alınyazımın
    Gizleyemedim
    Geceleri kılık değiştirdim
    Ellerini soyunup gözlerini giyindim
    Akşam sağanaklarıyla indim gizli
    Bahçelere
    Bulutu yüzüne çevirdim
    Kirpiklerinden sağanaklar başladı
    Gözlerin geceye yağdı
    Karanlığım ıslandı
    Sonra sana vurdu, sana sustu bütün
    Gitmeler

    Martı kanadına yüklerken durgunluğunu
    Bir yalnızlıkta tutukladılar yüzümü
    Anısı kaldı düştüğüm uçurumların
    Beni en aşk yanlarımdan astılar

    Kuşlar güne inerken sesin çizildi
    Kanatlarına
    Ve sen hep vardın
    Tutulduğum karantina nöbetlerimde
    Sonra kaşlarıma muştulandı
    Eriyen gecenin çelik izleri
    Tersine çevirdim ağlamaları

    Bilir misin fırtına gözlü kız
    Bana en güzel düşmeleri bıraktın
    Uçurum gözlerinden
    Yarın bütün gemiler sende duracak
    Ve senden doğacak güneş
    Bakışların
    Namlıya sürülmüş bir kent olsa da
    Ben hep uçurum gülleri ekeceğim onlara
    “bugün güllerden sarı”

    Yalnızlık yığılıyorken
    Esrik bir şehrin ortasına
    Bu gece yağmurum sana
    Gözbebeklerine koy beni

    Gidişlerinle susuyor bütün koridorlar
    Ama olsun
    Ben bu şehirde en çok seni sevdim

    Kahraman Tazeoğlu 

    • Like 1
  2. İşim gücüm budur benim,
    Gökyüzünü boyarım her sabah, 
    hepiniz uykudayken.
    Uyanır bakarsınız ki mavi.
    
    Deniz yırtılır kimi zaman,
    Bilmezsiniz kim diker; 
    ben dikerim.
    
    Dalga geçerim kimi zaman da, 
    o da benim vazifem;
    Bir baş düşünürüm başımda,
    Bir mide düşünürüm midemde,
    Bir ayak düşünürüm ayağımda,
    Ne halt edeceğimi bilemem.
    
    Orhan Veli.
    
    • Like 1
  3. Sulara Dalan Gözler 

    Gözlerim daldı gitti bir rüya denizine, 
    Sularda uzun uzun baktım ayın izine 
    Dedim: Yirmi yaşımın ay ışığı değil bu, 
    Hani başım düşerdi bir sevgili dizine. 

    Sular gene o sular, kıyı gene o kıyı, 
    Gene çamlar dinliyor uzaktan bir şarkıyı, 
    Ah artık görmüyorum eridi mi ne oldu? 
    İri yeşil gözlerde gördüğüm pırıltıyı! 

    Halit Fahri Ozansoy

    • Like 1
  4. Yine Gece...

    Yine Gece...
    Yine Uykusuzluğumda Nöbetliyorum...
    Ve Yine Sigara Dumanına Senin Hayalin Karışıyor,
    Yine Nefes Diye Seni İçime Çekiyorum...
    Nasıl Bir Özlemektir Bu?
    Kendimi Bir Bıçak Üstünde, Ayaklarım Kan İçinde Kalmış Yürümeye Devam Eder Bir Halde Buldum...
    Kaçtıkça Nefesin Daha da İçine Giriyor Ayaklarım O Bıçakların...
    Daha Derine Yürüyorum...
    Herşeyi Bir Kenara Bırakmış Kendimle Savaşıyorum...
    Canım Yandıkça Kendimden Kendime Dönüyorum...
    Yalnız...
    Hep Olduğu Gibi!
    Umutlarım Yeşerdiler Yeşerdiler, Yosun Tuttular Artık Atıldıkları Kuytu Köşelerde...
    Sevdim, Delicesine...
    Ve Ben Aşkı Seninle Tattım İlk Defa Ölürcesine...
    Özlemler Düştüyse Payımıza Yaşarız Diyordum...
    Şimdi Sancılarımdan Özlemenin Tadını Anımsayamıyorum...
    Üşüyorum...
    Artık Üşüyorum Uyuyamadığım Geceler Boyu Düşüncenle Ürperip, Sonbaharda Sararan Bir Yaprak Misali Düşüyorum...
    Sana Düşüp Rüzgar Beklemeksizin Sana Geliyorum Düşlerimde...
    Oysa Hepsi Düşlerimde Kalıyor...
    Yine İçimde Sol Tarafından Göğüs Kafesimin Kan Sızdırıyorum...
    Sıcak Bir Nefes Duyuyorum Kilometrelerce Ötemden...
    Ve O Nefesi Aslında Ben Alıyorum...
    Ve Her Solukta Aslında Sana Geliyorum...
    Bilmiyorsun!
    Anlamıyorsun!
    Çözemezsin de!
    Bulamazsın da Beni Arama Hiçbir Yerde...
    Ben Sende Kaybolmuşken Yokluğun Benimle...
    Oysa Ben Sendeyim... Sen İse Her Hücremde...!
    Düşlerimi Serbest Bırakmıyorum Artık Bir Bırakırsam Boğulacaksın Diye Korkuyorum...
    Korkularım da Hep Sana Dair...
    Uykulara Terkediyorum Kendimi Bir Nebze Olsun Yokluğunu Unutayım Diye...!!!

  5. BÜYÜK OLSUN
    Ben büyük şarkıları severim; büyük olsun,
    Deniz gibi, gökyüzü gibi her şey ve mahzun.
    Seviyorsam seni aşk ölümsüzdür gönlümce,
    Âşıksam kadınım değil tanrıçasın, ece.
    Denizler yolculuğa çağırır durur da beni
    Gitmem düşünerek geri döneceğim günü.
    Ben büyük rüzgârları severim; büyük olsun
    Aşkım da, özlemim de hepsi, her şey ve mahzun.
    İnsan bir yanınca Kerem misali yanmalı,
    Uykudan bile mahşer gününde uyanmalı.

    Ahmet Muhip

  6. Susuyorum Umuyorum Ağlıyorum

    Susuyorum ....
    Her yeni susuşta sana bir adım daha geliyorum
    Her susuşta birisi sıkıyor boğazımı
    Her susuşta bir kere daha ölüyorum

    Umuyorum...
    Bütün düşlerimi bir bulutun peşine taktım
    Uçurtmasına sevinen çacuk masumluğunda
    Umutlarımın ardından bakıyorum

    Ağlıyorum....
    Kimseler görmedi belki
    Hani bilirsin herkes güçlü sanar ya beni
    Yastığıma sor sadece o duydu bildi inleyişlerimi

    Gidiyorum....
    Sustuğum o günden beri
    Bulutlara bağladığım umutlarımı
    Ağlayarak seyretmeye gidiyorum
    Dil bunları söylerken yürek ağlıyor
    Bulutlarımı susturmaya gidiyorum
    Bu bir ayrılık ol(a)mayacak biliyorum
    Çünkü içimde sana rağmen senide götürüyorum
     
    Finalist
  7. Boris Pasternak - Doktor Jivago

    " İnsanların düşlerinde gördüklerinin gündüz yaşayıp etkisinde kaldıkları şeyler olduğu söylenir.Ben bu konuda daha farklı düşünüyorum.Bana göre insanlar düşlerinde zamanında değer vermediğiüzerinde durmadığı şeyleri görür.Gündüz önem vermediğimizdikkate almadığımız şeyler sanki gece bunun acısını çıkarmak için düşünüzde karşınıza çıkmaktadır. "
     
     
  8. Sussam Yalnızlık,Konuşsam Ayrılık

    Yıkılmış ve geç kalınmış viraneleriz.
    Şimdi ne senin gözlerinde haranın suya hasret yangınları var
    Ne de benim gözlerimde şiir…
    Yaz dedin, oysa kışlar yaşıyorum her mevsim
    Açmak üzereyken papatyalar yeni karlar yağıyor üzerine
    Üşüyorum…
    Evet hala üşüyor ellerim..
    Hüzün kapımızı çalalı beri bin günü aştı
    Bin ömür, bin soluk, bin yıkılış yaşadım
    Ömrünün arka sayfalarında altı çizilmiş satırlarımı okumaya başladım
    Sığınışlarını, susuşlarını ve haykırışlarını işittim maviadadan
    Korunaklı bir liman olamadım sana
    Ve arkama bakmadan giderken
    Haykırışlarını duymamak için kapattım yüreğimin kulaklarını
    Şimdi, bin ömür geçmiş ömrümden
    Ben bir rüyadan uyanmak istercesine çırpınıyorum
    Hani zaman ilacı olurdu her şeyin?
    Hani zamana bırakmalıydık?
    Atalar yine yanıldı…
    Bir günün sonunda binlerce tükenişle ölürken ben
    Zaman zehrini içerken yudum yudum
    Artık bitsin istiyorum ataların ilaç dedikleri yoksuzluğun..
    Bitsin…
    Bitmezlerin bilincinde diyorum diye
    Yıkılmış ve geç kalınmış viraneleriz.
    Şimdi ne senin gözlerinde haranın suya hasret yangınları var
    Ne de benim gözlerimde şiir…
    Şimdi kendini yok edişlerini dinliyorum
    Susuyorum…
    Susuşlarımın öznesi sen oluyorsun hep
    Şehrine gidiyorum…
    Yokluğun açıyor kapıları
    Yıkılan şehirlerarası bir otobüs terminalinde ayak izlerimiz duruyor
    Hala haklısın
    Kokun sinmiş soğuk duvarlarına şehrin
    Herkesin gözünde seni arıyorum
    Yoksun…
    Yokluğunu salıp gitmişsin
    Gidişle bırakıldığın bu kentte…
    Susuşlarına bile yandığım soğuk dağlarımın eşkıyası
    Bağışlama dilemiyorum, gel demiyorum, sev demiyorum
    Haykırışların yankılanıp boşlukta kaybolmadı bilesin
    Sığındığın maviadada yaktığın ateşi görüp
    Yanaştırabilirsem gemilerimi
    Tutacağım ellerinden…
    Şimdi yanıyorum, kanıyorum
    ve yıkılışların altında tekrar eziliyor bedenim
    geç kalınmış bir soluk mu bir günün sonunda
    yoksa çaresizliklerimin son çırpınışları mı bilmiyorum
    kayıp adresten yazıyorum son kez
    sussam yalnızlık, konuşsam ayrılık
    dönsem yıkılış, dönmesem yokoluş...
    şimdi ben susuyorum, yalnızlığa talip
    sende sus bana
    sus ki, bir daha ölmeyeyim…

    Kahraman Tazeoğlu

  9.  

    MIRILDANMALAR

     

    I

    içimden dedim beraber yürüyelim olur mu 
    varsın gemilerimizi taşıyamasın sular 
    varsın yarı yolda uyuya kalsın 
    bize gönderilen bahar

    içimden dedim beraber yürüyelim olur mu 
    varsın gölgemiz olsun hüzün 
    dilediği gibi uzatsın canevimize ayaklarını 
    varsın annemiz olsun tütün 
    hayat daha sert vursun yumruklarını

    II

    içimden dedim ilmeği kaçmış bir hayat bizimkisi 
    nedir alnımızdan öpmek için izimizi süren 
    kalmış mıdır kalesi düşmüş bir şehrin cazibesi 
    nedir yalnız bize yakışan bu serüven

    bu serüven ki 
    bizden biri yaptı sırtımızdaki hançeri 
    ve terketti bizi huzur denen sevgili 
    kalakaldık, şaşkınlığın avuçlarında 
    billur bir kuş gibi

    III

    içimden dedim gömülü bir ırmağın yalnızlığıdır bu 
    beraber yürüyelim olur mu…

    İbrahim Tenekeci

×
×
  • Создать...